Başarının sırrı
Başarını Sırrı
Reggio Emilia Yaklaşımı
Reggio Emilia Nedir?
Reggio Emilia Yaklaşımı, II. Dünya Savaşı sonrasında İtalya’nın kuzeyinde, 150.000 nüfuslu Reggio Emilia kasabasında, anne ve babaların çocuklarına kaliteli bir eğitim sunma amacıyla bir okul kurma girişimiyle doğmuştur. Bugün, dünya çapında kabul gören bu felsefenin yaratıcısı ve öncüsü, vizyoner eğitimci Loris Malaguzzi’dir.
Bu yaklaşımın temelinde, “Eğitim her çocuğun hakkıdır” düşüncesi yatar. Çocukların kaliteli bir eğitim alabilmesi için okul, aile ve toplumun iş birliği içinde çalışması gerektiği esas alınmıştır.
Reggio Emilia felsefesi, erken çocukluk eğitimine yeni bir bakış açısı kazandırır. Çocukları, çevrelerini merak eden ve her şeyden öğrenme potansiyeline sahip bireyler olarak görür. Eğitimsel, psikolojik ve sosyolojik faktörlerin, çocukları anlamada ve öğrenmeyi teşvik etmede önemli rol oynadığına inanır.
Reggio öğretmenleri, çocukların kendini ifade etme, iletişim, mantıksal düşünme ve problem çözme becerilerini geliştirebilmesi için çok çeşitli eğitim fırsatları sunar. Bu yaklaşımla çocuklar, bireysel farklılıklarını keşfederken, öğrenme yolculuklarında desteklenir ve güçlendirilir.
Başarının Sırrı: Reggio Emilia Yaklaşımı
Kachild Anaokulu’nda başarı, Reggio Emilia Yaklaşımı’nın temel prensiplerinden ilham alır:
- GÜÇLÜ ÇOCUK İMAJI: Çocuklarımızı potansiyeli yüksek, öğrenmeye açık bireyler olarak görürüz.
- ÖĞRETMEN ROLLERİ: Geleneksel yaklaşımlardan farklı olarak öğretmenler, rehber ve öğrenme süreçlerinde birer yol arkadaşıdır.
- DOKÜMANTASYON: Değerlendirme ve geliştirme sürecini destekleyen dokümantasyon, çocukların öğrenme yolculuğunu görünür kılar.
- ÇEVRE: “Üçüncü öğretmen” olarak kabul edilen çevremiz, çocukların merak ve keşiflerini tetikleyen provokatif bir alan sunar.
- BAĞLAR ve İLİŞKİLER: Güçlü bağlar, bağlantılar ve ilişkiler, eğitim sürecinin temel taşlarını oluşturur.
- PROJE YAKLAŞIMI: Çocukların ilgi ve meraklarından yola çıkan proje tabanlı öğrenme, derinlemesine ve kalıcı bir eğitim sağlar.
Bu prensipler, Kachild’ın her çocuğun bireysel yolculuğuna rehberlik eden özgün eğitim anlayışını oluşturur. 🌿
Çocukları ve Kendimizi Görmek
Amacımız:
Çocuklarımızın yaşadıkları dünyayı daha iyi anlamalarını sağlamak; temel düşünme becerilerini benimsemelerine, kendilerini koruma ve çevrelerini tanıma becerileri geliştirmelerine yardımcı olmak. Bu süreci, problem çözme yeteneklerini artırarak ve rutin eğitim yöntemlerinden ziyade güncel araçlarla desteklenen dinamik bir eğitim ortamı sunarak gerçekleştiriyoruz.
Proje Tabanlı Öğrenme Yaklaşımımız:
Bu modelde hedefimiz, öğretmenler ve öğrenciler arasındaki ilişkiyi güçlendirmek ve öğrencilerimizi projeler aracılığıyla iş birliğine teşvik etmektir.
- Ezberden Keşfe: Proje süreçlerinde, ezberlenen bilgiler yerine keşfedilen bilgileri öğretim sürecimizin merkezine alıyoruz.
- Yaşam Boyu Öğrenme: Öğrencilerimizin bilgi ve becerilerini geliştirirken, öz denetimli öğrenmeyi teşvik ederek yaşam boyu öğrenme becerilerini destekliyoruz.
- Proje Tabanlı Eğitim: Çocuklarımızı sorunları çözmeye odaklanan etkinliklerle hazırlıyor, onları daha bilinçli ve yaratıcı bireyler olmaya yönlendiriyoruz.
Bu yaklaşımla, eğitim yalnızca bilgi edinme süreci olmaktan çıkıyor; aynı zamanda hayatı anlama, keşfetme ve kendini gerçekleştirme yolculuğuna dönüşüyor. 🌟
Reggio Emilia Yaklaşımında Çocuk İmajı
1. HAK SAHİPİ OLARAK ÇOCUK
Reggio Emilia yaklaşımında çocuğun, yalnızca ihtiyaç duyan bir birey değil, haklara sahip bir birey olduğu temel bir inançtır. Loris Malaguzzi’nin (1993) sözleriyle: “Çocuklar meşru haklara sahipse, bilgi toplama süreçlerini geliştirme ve başarıya hazır hale getirme fırsatlarına sahip olmalıdır. Bu fırsatlar onlara sunulmalıdır.”
Kachild Anaokulu olarak, çocuklarımızın haklarını tanıyor ve onlara bu hakları keşfetmeleri için fırsatlar yaratıyoruz.
2. ARAŞTIRMACI OLARAK ÇOCUK
Reggio Emilia’ya göre çocuklar, doğal araştırmacılardır. “Gördüklerini sorgulayan, çözümleri varsayan, sonuçları tahmin eden, deney yapan ve keşiflerini paylaşan bireylerdir.”
Proje tabanlı öğrenme modeliyle çocuklarımız, bir veya daha fazla temel konuyu derinlemesine inceleyerek, bu araştırmacı kimliklerini geliştirir.
3. BİLGİNİN AKTİF YAPICISI OLARAK ÇOCUK
Reggio Emilia felsefesi, çocuğun öğrenme sürecinin ana başlatıcısı olduğuna inanır. Çocuklar, öğrenmek için kendi ilgi alanlarından ilham alırlar ve bu nedenle kendi başlarına öğrenmeyi nasıl inşa edeceklerine dair benzersiz bir anlayışa sahiptirler.
Kendi duygularını, potansiyellerini ve yetkinliklerini keşfeden çocuklar, çok daha güçlü ve bağımsız bir şekilde öğrenmeyi sürdürür.
4. SOSYAL BİR VARLIK OLARAK ÇOCUK
Bağımsız bir birey olmayı öğrenen çocuklar, aynı zamanda başkalarının alanlarına ve haklarına saygı göstermeyi erken yaşta kavrar.
Reggio Emilia Yaklaşımı, çocukların ilişkiler kurmasını, yaşamsal deneyimlerden öğrenmesini ve kendi öğrenmesinin sorumluluğunu alarak kendini ifade etmesini teşvik eder. Çocuğun “Yüz Dili” olarak adlandırılan bu ifade yolları, onun sosyal varlık kimliğini güçlendirir.
Kachild‘da Global Bir Perspektif: IPC Programı
Reggio Emilia felsefesinin yanı sıra, dünya çapında kabul görmüş Uluslararası Anaokul Programı (IPC) ile çocuklarımızın eğitim yolculuğunu daha da zenginleştiriyoruz. Merak temelli öğrenme ve global bakış açısını birleştiren IPC hakkında daha fazla bilgi edinmek için bağlantıya tıklayın.