Anaokulu Uyum Haftası

Kachild Separator

0-6 yaş arası dönemi kapsayan okul öncesi dönem çocukların gelişimi açısından en önemli dönem olarak değerlendirilmektedir. Çocuklarımızın gelişimi doğrudan etkileyen tüm temeller bu dönemde atılır. Bebeklik döneminde çocuklar ebeveynlerini model olarak belirli bir olgunluğa erişir. Ancak bu olgunluk sınırlıdır. Çünkü çocuklar henüz kendi yaşıtlarıyla bir araya gelmemiştir.
Günümüzde birçok ebeveyn kendilerinin ve ev ortamındaki oyun alanının yeterli gelmediğini anladığında okul arayışına girer. Çünkü çocuklar en iyi oyun yoluyla büyür ve gelişir. Hayatı oyun yoluyla deneyimler. Her ne kadar ev ortamı uygun olsa da ebeveynlerin ya da bakım veren kişilerin ilgisi belli bir zaman sonra çocuğa yeterli gelmez. Yapılan araştırmalar anaokuluna giden çocukların gitmeyen çocuklara kıyasla ileriki yıllarda daha sosyal, uyumlu ve girişken olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Anaokuluna yeni başlayan çocukların okula, arkadaşlarına ve çevresine alışmaları için ilk günler anaokulu uyum haftası etkinlikleri düzenlenir. Anaokulu uyum haftası boyunca çocuklar anaokulunun rutinini, öğretmenlerini ve arkadaşlarını tanıma fırsatı bulurlar. Uyum haftası, çocukların okula daha kolay ve daha mutlu bir şekilde uyum sağlamalarını sağlar. Uyum haftası genellikle okulların resmi açılışından bir hafta önce başlar. Bu hafta boyunca çocuklar öğretmenleriyle ve arkadaşlarıyla tanışır, okulu gezer. Anaokulunun sınıfında, bahçesinde oyun oynarlar, şarkı söylerler ve hikayeler dinlerler. Bu süre, çocukların okula ve çevreye alışmalarını ve ortama uyum sağlamalarını kolaylaştırır.

Eğitim Kiti ve Bilgi Talep Formu

Anaokulunun Önemi

Anaokulu çocukların bilişsel, fiziksel ve sosyal gelişimlerine katkı sağlar. Anaokulu ortamında çocuklar ev ortamının onlara kazandırmadığı pek çok şeyi deneyimleme şansına sahip olur. Bunların en başında yaşıtları ile olan ilişkileri gelir. Arkadaş demek çocukların yaşıtlarıyla iletişime girmesi demektir. Anaokuluna başlayana kadar sadece yetişkinlerde iletişim kurmuş olan çocuklar için çok önemli bir deneyimdir. Yaşıtlarıyla birlikte vakit geçirmeye başlayan çocuk akranlarıyla birlikte olmaktan keyif alır. Bu durum doğal öğrenme sürecinin bir parçası haline gelir. Yavaş yavaş kendini ifade etmeyi öğrenen çocuk kendini tanımaya da başlar. Kendilerini ifade etmeyi öğrenen çocuk aynı zamanda da başkalarını dinlemeyi öğrenirler. Dolayısıyla çocuklarda ‘ben’ ve ‘başkası’ kavramları oluşmaya başlar. Dil gelişimleri hızlanır. Paylaşmayı, iş birliğini, yardımlaşmayı, sıra beklemeyi, haklarını savunmayı, problem çözmeyi, beraber hareket etmeyi kısacası sosyal hayatın beraberinde getirdiği birçok kavramı anaokulu sayesinde ilk defa yaşıtlarıyla ve doğal bir ortamda deneyimleme şansı elde ederler. Kendilerini tanımaya başlar, yeteneklerinin sınırlarını öğrenirler. Böylelikle sosyal hayatlarını oluşturma yolundaki ilk adımlarını atmış olurlar.

Anaokulu Uyum Süreci

Her birey girdiği ilk ortama uyum sağlamakta zorluk yaşayabilir. Yetişkinler için de geçerli olan bu durum anaokuluna ilk defa başlayacak çocuklar için de oldukça doğal bir süreçtir. Anaokulu uyum süreci her çocukta farklı olabilir. Bu farklılıklar çocuğun mizacı, uyum düzeni, ebeveynlerinin tutumu olarak sayılabilir. Özellikle ailesinden ilk defa ayrılacak çocuklar için bu süreç bir parça daha zorlu geçebilir. Adaptasyon süreci çocuklardaki farklılıklara göre uzayıp kısalabilir. Bu süreç iki hafta ile altı hafta arasında değişkenlik gösterebilir. Bazı çocuklar sanki yıllardır okula gidiyorlarmış gibi okula çabucak uyum sağlarken, bazı çocuklar için ebeveynlerinden uzakta kalmak zor geldiğinden adaptasyon süreci uzayabilir. Okula başladıkları ilk günlerde gayet neşeli ve uyumlu görünen çocuklar okulun yalnızca bir oyun yeri olmadığını, belli kuralları da barındırdığı gerçeğiyle karşılaştıklarında anaokulu uyum sorunu başlayabilir ve bir süre okula gitmemek için direnç gösterebilirler. Tüm bunlar oldukça normaldir. Okuldaki öğretmenlerin ve ebeveynlerin doğru bir tutum sergilemesi bu direncin zaman içerisinde kırılmasını sağlar.

Okula ilk defa başlayacak olan çocukların en büyük endişesi terk edilecekleri düşüncesidir. Çocuklar bu konuda yoğun bir endişe duyabilir. Bu çok normal bir durumdur. Bu noktada yapılacak en önemli şey çocukla güvene dayalı bir ilişki kurulmasıdır. Çocuğun öğretmenleriyle kuracağı güven ortamı, ‘oyun saati’ bittiğinde ebeveynlerinin onu gelip alması, düzenin bozulmadığını ve sonunda terk edilmediğini anlaması her şeyin zamanla rayına oturmasını sağlayacaktır. Buna rağmen bazı çocuklar ebeveynlerinden ayrılmanın kaygısını daha fazla yaşayabilir. Bu tip bir kaygı genellikle ebeveyne ya da bakım veren kişiye karşı duyulan güvensizlikle ilgilidir. Güven duygusu iyi gelişmemiş olan çocuklar okulun ilk günlerinde ağlama ya da sessiz kalma gibi tepkiler verebilir. Bu noktada yapılacak şey adaptasyon sürecinin ilk haftasında ebeveynin ya da bakım veren kişinin okulda çocuk için bir ‘güven alanı’ oluşturmasıdır. Bu alan adaptasyon sürecinin temelini oluşturur.

Tüm ebeveynler adaptasyon sürecinde kısa ve net cümlelerle durumu açıklamalı ve verdiği sözleri muhakkak yerine getirmelidir. Çocuğun güven duygusunun oluşması ve güçlenmesi için verilen sözlerin yerine getirilmesi çok önemlidir. Çocuğunuz yanınızdayken “Okula gidince hep ağlıyor”, “Bir türlü alışamadı”, “Ne yapacağız şimdi!”, “Yine başlıyoruz” gibi cümleler kullanılması, çocukta kaygı oluşmasına sebep olur.  Bu cümlelerle şartlanan çocuk ağlamayacak olsa bile ağlamaya başlar. Bu durum adaptasyon sürecini daha da zorlaştıracak ve daha fazla ilgi görmeye sonunda da hep birlikte eve dönmenize sebep olacaktır. Bu noktada ailenin bu konuda ne kadar kararlı olduğunu ve çocuğa karşı ne kadar tutarlı olduğunu göstermesi gerekmektedir.  Çocuk kaygılanmazken ailenin tutumunun kararsız ve kaygılı oluşu çocuğun duygularını da değiştirir. Bu yüzden çocuğunuzun anaokuluna başlayabilecek düzeyde olup olmadığını iyi gözlemlemeniz gerekmektedir.

Anaokulu uyum sürecinde sadece ebeveynlerin tutumları yeterli değildir. Aileler anaokuluna uyum sürecinde öğretmenler ve psikolog ile hareket etmelidir. Aileler uyum sürecinin ne olduğunu bilmeli hem ebeveynler hem de çocuk bu sürece aynı anda hazır olmalıdır. Eğer aile okula güveniyor ise çocuk da bunu hissedecek ve bu da çocuğun okula güven duyması ve okulu sevmesi için sağlam bir temel oluşturacaktır.

Okula Başlamadan Önce ve Anaokulu Uyum Sürecinde Yapılması Gerekenler

Anaokulu uyum süreci ebeveynler için de bir ayrılma anlamına gelir. Dolayısıyla bu süreç sadece çocuk için değil ebeveynler ya da bakım veren kişiler için de zorlayıcı bir süreç olabilir. Bu olumsuz duyguları en aza indirmek için ebeveynler okul seçimi yaparken değer verdikleri kriterlere sahip güvendikleri bir kurumu seçmelidirler. Aksi takdirde çocuk, ailesindeki bu güvensizliği sezerek, okula gitmek istemeyebilir.

Çocuklar için rutinler oldukça önemlidir. Günlük rutinindeki değişiklikler çocukları huzursuz edebilir. Dolayısıyla çocuklar anaokuluna başlamadan bir ya da iki ay önce anaokulunun yemek ve uyku zamanı gibi günlük akışlarını öğrenmeli günlük akışı ve evdeki zaman düzenlemesi de buna uygun olarak yavaş yavaş değiştirilmelidir.

Anaokuluna başlamadan önce çocukları tedirgin eden en önemli şeylerden bir tanesi de anaokulunun nasıl bir yer olduğudur. Belirsizlik çocukları strese sokar. Çocuklara anaokulunun ne olduğu, nasıl bir yer olduğu, orada ne yapıldığı net ve basit bir şekilde okul başlamadan bir ya da iki ay öncesinden anlatılmaya başlanmalıdır. Anaokulunda; arkadaşları olacağını, birçok etkinlikler yapıp değişik oyuncaklarla oynayabileceğini, bahçede vakit geçirebileceğini, bale, müzik, yabancı dil gibi farklı aktiviteler yapabileceğini söyleyebilirsiniz. Bu konuda ne kadar sakin ve abartıdan uzak olursanız çocuğunuz da anaokuluyla ilgili o kadar olumlu duygular yaşamaya başlayacaktır.

Çocuğu teslim eden ebeveyn ayrılık süresini olabildiğince kısa tutmalıdır. Çocuğa ayrılırken kullandığı cümlelerin net, anlaşılır, açıklayıcı ve kısa cümleler olması önemlidir. Örneğin; ‘Benim şimdi işe gitmem gerekiyor, işten çıktıktan sonra seni almaya ben geleceğim’.

İlk hafta çocuklara anaokulunda ne yapacaklarını ve hangi aktiveden sonra gelip alacağınızı net bir şekilde söylemelisiniz. Okula bırakan kişinin çocukla bir öpücük ya da sarılma gibi kendilerine özgü bir vedalaşma şekli yaratması da sürece fayda sağlayacaktır.

Ka Child anaokulu hakkında detaylı bilgi almak ve okulu ziyaret etmek isterseniz +90 535 854 60 60 numaralı telefonu arayabilir ya da info@kachild.com adresine e-posta gönderebilirsiniz. Daha fazla izlenim edinmek üzere dilerseniz @kachild_preschool instagram hesabını inceleyebilirsiniz. Randevu alarak okulu gezebilir, eğitim kadrosu ile tanışabilir, okulun eğitim felsefesi hakkında detaylı bir görüşme gerçekleştirebilirsiniz.